Açlık Oyunları Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Açlık Oyunları Rpg

Açlık Oyunlarının büyüleyici dünyasında kendinizi bulacaksınız!
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Alesha Adams

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Cassandra Summerearth
Capitol Stilist Akademisi Öğrencisi | III. Sınıf
 Capitol Stilist Akademisi Öğrencisi | III. Sınıf
Cassandra Summerearth


Kadın Mesaj Sayısı : 119
Şöhret Puanı : 2
Doğum tarihi : 28/08/97
Kayıt tarihi : 19/10/10
Yaş : 26
Nerden : Capitol

Alesha Adams Empty
MesajKonu: Alesha Adams   Alesha Adams Icon_minitimeSalı Ekim 19, 2010 10:32 pm

Ad: Alesha
Soyad:Adams
Rp Yaşı:16
Kişisel Özellikleriniz: Sakin bir kızdır ama yakınları tehlikedeyken birden cesur bir aslan oluverir, oldukça zekidir ve plan yapmada üstüne yoktur. Yapılan hataları asla affetmez, yakınlarına karşı ne kadar sıcaksa, tanımadıklarına karşı o kadar soğuktur
Örnek Rp:

"Tatildeyiz, hemen dibimizde deniz var ve sen kitap mı okuyacaksın?!" yine başlıyoruz diye düşündü Sarah. Onu hiç anlamıyorlardı. O kitap okumayı ve arkadaşlarıyla takılmayı seviyordu. Denize girmek sorun değildi ama ailesi ona hala çocukmuş gibi davranıyordu ve bu onu sinir ediyordu. "Sana nedenini söylemiştim!.. Of neyse itiraz etmem bir işe yaramayacak değil mi?" "Hayır yaramayacak" diye yanıtladı annesi onu. Sarah bu cevap üzerine homurdanarak yataktan kalktı ve en güzel mayosunu çıkardı. Mayo deniz mavsi rengindeydi ve onun göz rengini ortaya çıkardığı için almıştı. Topladığı kumral, uzun saçlarını açtı. Mayosunu giydikten ve hazır olduğundan emin olduktan sonra eline kitabını alıp çıkmaya hazırlandı. Annesinin onaylamayan bakışlarını görüyordu ama umrunda değildi.

Denize geldiğinde yere havlusunu serdi ve kitabını okumaya devam etti. Gelen erkeklerin arasıra ona baktığını görüyordu. Sarah asla egoist biri olmamıştı, yine de kendisini güzel buluyordu. Kumral saçlarına uyumlu deniz mavisi gözler.. Zayıf bir bel, geniş kalça ve göğüsler.. Dolgun dudaklar biraz pembeleşmiş yanaklar..

Düşüncelerini bölen insanlardan gelen çığlık oldu. Hemen kitabını bırakıp kaçmaya hazırlandı ama bir şey durmasına neden oldu. Bir köpek balığı ona bakıyordu. Hem de sadece ona ve Sarah çok şaşırarak köpekbalığının sanki gülüsüyormuş gibi bükülen ağızını gördü. Belki de çok lezzetli bir yemek olduğumu düşünmüştür dedi ve bu düşünceye gülümsedi. O gülümser gülümsemez köpekbalığı kayboldu.


Sarah da diğer insanlar gibi rahatlayarak kaldıkları otel odasına dönmek için tam gidiyordu ki birden karşısına çok yakışıklı bir erkek çıktı. Birden karşısına çıkması ilk başta Sarah'ı çok etse de erkeği bir yerdentanıdığını hissetti. Erkek de ona bir garip bakıyordu zaten.. Sarah kendine gelip
"Afedersin geçebilir miyim? Eğer biraz daha burada kalırsam kök salacağım"o bunu söyler söylemez erkek gülmeye başladı. Sarah buna hem öfkendi hem de içten içe sonsuza dek gülmesini diledi. Ama erkek sonunda "Hayır" dediğinde Sarah müthiş öfkelendiğini hissetti.

Sonraçok tuhaf bir şey oldu. Tam karşılık vericekti ki sesinin çıkmadığını
fark etti. Hatta tepki bile veremiyordu. Erkek de sanki böyle olmasını bekliyormuş gibiydi. Onun elini sanki çok yakınlarmış gibi tuttu. Sonra kulağına eğilip
"Şimdi benimle geliyorsun Tanrıçam" Tanrıçam mı? Ah harika delinin teki tarafından uyuşturuldum ve kaçırılmak üzereyimsonra çocuğun sözlerini düşündü. Sesinde tutku ve arzu vardı. Sarah paniğin ve korkunun tüm vücudunu ele geçirdiğini hissetti. Sonra her şeykararmaya başladı ve Sarah'ın gördüğü son şey çocuğun onu denize doğru
götürdüğü oldu...

------

Sarah yavaş yavaş kendine gelmeye başlamıştı. İlk algıladığı şey yatakta olduğuydu Harika yani tüm o şeyler saçma bir rüyaydı. Fazla kitap okuyorum diyedüşündü.Tam kalkıp her sabah yaptığı şeyleri yapıcaktı ki iki şeyin farkına vardı. Bir bu onun yatağı değildi, iki burası onun odası değildi. O anda yataktan fırladı. Fırlamanın şokuyla biraz başı döndü ama sonra
kendine geldi ve çevresine bakındı. Oda turkuaz renginde boyanmıştı. Dolap gri idi ve üstünde köpekbalığı resimleri vardı. Odada bulunan çekmeceli aynanın önünde bazı toka, bilezik tarzı şeylerin yanında mühürde vardı. Çapraz köpekbalıkları üstüste gelmiş, bir tacın içindeydiler.Sarah bir kez daha korkunun tüm benliğini ele geçirdiğini hisetti. Rüya görüyorum, az sonra annem beni uyandırıcak ve her sabah yaşadıklarımı yaşayacağım bunları düşünmesine rağmen odayı incelemeye devam etti. Yatak, maviydi, bir kaç denizkabuğu vardı ve mühürde gördüğü simgenin aynısı yatakta da vardı...

Odayı incelemeyi bıraktıktan sonra nerede olduğunu anlamak için pencereye doğru gitti. Rüya olduğunu düşünmesine rağmen hala kaçırıldığı ihtimalini de unutmamıştı çünkü son yaşadığı olaylar rüya olamiak kadar gerçekti. Pencereden baktığında her şeyin rüya olduğuna karar verdi. Dışarıda bir sürü saray-en fazla 5 taneydi-vardı ve hepsi suyun altındaydı. Balıklar vardı bu son derece normaldi, normal olmayan tek şey deniz kızları ve erkeklerinin de olmasıydı. Sarah ağzı bir karış açık bir şekilde dışarıyı izliyordu. Aynı anda iki şey oldu, camdan gelen esintiyle çıplak olduğunu fark attim ve kapı açıldı.


Kapıda o yakışıklı çocuk vardı. Sarahi görünce gülümsedi. Sivri dişlerini görebiliyordu. Çocuk Saraha doğru yürümeye başladığı anda Sarah yatağa gitti, yatağın üstündeki çarşafı alıp üstüne kıyafetmiş gibi örttü. İçinden bir ses nedense bunun rüya olmadığını söylüyordu. Çocuğa
"Ne yaptın sen bana?!" diye bağırdı. Bunun üzerine çocuğun bozulmasını beklerken-ya da tereddüt etmesini- çocuk oldukça sakin bir şekilde "Hakkım olanı aldım." dedi. Bunun üzerine Sarah daha ne yaptığını anlamadan çocuğa doğru yürüdü ve yüzüne okkalı bir tokat attı ardından "Pislik herif!" diye bağırdı. İşin tuhafı çocuk sanki bu tokattan hiç etkilenmemiş gibi "Yerinde olsam bunu bir daha yapmazdım." dedi. Bunun üzerine Sarah ona tekrar bir tokat attı ve "Neyi yapmayayım bunu mu? Seni pislik yaptığın şeyden sonra mı?! Bak ne yapalım sen beni evime geri götür sonra da **** git nasıl fikir?" çocuğun umursamaz gözlerinde artık öfke vardı ve başını hayır anlamında salladı. Sonra Sarah'ın bileklerini tuttu. Oldukça sert tutuyordu "Sen benim Tanrıçam olucaksın. Seni bu dünyadaki en güçlü kadınlardan yapacağım. Ve sen bundan hoşlanıcaksın." Sarah onun yüzüne öfkeyle baktı. O kim oluyordu da Sarah'a emir veriyordu. Ona baktı, yüzüne alaycı bir gülümseme yerleştirip "Acaba o güya Tanrıça yapmayı düşündüğün kıza fikrini sordun mu?" Sarah bunu der demez o da gülümsedi. "Sormama gerek yoktu. Zaten bu tür durumlarda hiçbir kıza fikri sorulmaz. Artık eve de dönemezsin.Ailen öldüğünü düşünüyor" bunu dediği anda her şey Sarahın aklından silindi. Çocuğunun onu sakinleştirmek için kulağına söylediği garip bir kaç şeyden önce hatırladığı tek şey deli gibi bağırıp çocuğu yumrukladığıydı.

---


Siniri biraz daha yatıştıktan sonra tekrar çocuğa dönüp "Neden?.. Neden bunu yapıyorsun? Ben sana naptım?!" dedi ve Sarah aynı gün belki bininci kez ağlamaya başladı. Çocuk ona biraz daha yaklaşıp "Sadece çok güzelsin" dedi. Sarah bu sefer gülümseyerek "Bazen güzel olmaktan nefret ediyorum" dedi. Çocuk ona gülümsedi ve yanağını okşadı Sarah nedendir bilinmez bu sefer kaçmadı ya da çocuğa küfredip vurmaya kalmadı. "Güzel olmak seni bir Tanrıça yapabilir. Yunan mitolojisini bir misin? Tanrıları falan" Sarah evet anlamında başını salladı. Çocuk ona "Peki küçük Tanrıları bilir misin? Mesela Köpekbalığı Tanrısı Mono?"

Sarah şimdi meraklanmaya ve sabırsızlanmaya başlıyordu. Çocuk neden bu konuyu konuşuyordu. Sarah yine de evet anlamında başını salladı. Bir kitapta duymuştu bu ismi. Çocuk bu sefer gülümsedi ve elini uzatarak "Tanındığımı bilmek hoşuma gidiyor" Sarah o anda kahkahayı bastı. Ya rüyaydaydı ya da delinin teki tarafından kaçırılmıştı.


Çocuk buna biraz bozulmuş gibiydi. Birden Sarah'ı elinden tuttu ve dışarı götürmeye başladı. Kapıyı açıp şarı çıktıkları anda Sarah ayağında bir karıncalanma hissetti ve ayaklarına baktı. Küçük bir şokla çığlık attı. Artık rüya gördüğünden emindi.


Onun ayakları yerine kuyruğu vardı ve bu hiç normal değildi. Mono(!) ona bakıp
"Rüya
olduğnu düşünüyorsun di mi? Ama değil. Tüm bunlar gerçek. Çevrene bak Sarah bu gördüklerin rüya olamicak kadar gerçek gelicek sana!"
Sarah şok olmuş ve delirmişsin sen diye Mono'ya bakmaktan vazgeçip çevresine bakındı.

Gördüğü saraylar deniz insanları gerçekti. Sarah o yaratıklara bakarken hepsinin kolunda bazı dövmeler olduğunu görmüştü. Bazılarında omühürde gördüğü simgeden de vardı. Çapraz köpekbalıkları ama taç yoktu.Taç yerine köpek balılarının çapraz olduğu alandaki boşlukta yıldız vardı. Sarah birden tüm bunların fazla geldiğini hissetti. Köpekbalığı Tanrısı(!)na dönüp şu sözleri söyled
i "Beni eve götür. Hemen"


----

Çocuk onu içeri sokunca Sarah bir saniyeliğine çocuğun onu eve götüreceğini sandı. Ama çocuğun öfkeli bakışlarını görünce yine yanıldığını anladı, tam konuşmaya başlıyordu ki çocuk ondan önce konuştu. "Senin derdin ne?! Ailen öldüğünü sanıyor! Geri dönüp öcü olup döndüm mü yapıcaksın?! Hem bana kalırsa çoktan evlerine dönmüşlerdir, cenaze için! Üstelik artık sen bizden birisin koluna bak." dediği anda kendi kolunu gösterdi. Çapraz köpekbalıkları bir tacın içine geçirilmişti. Sarah bir ürkek bi şekilde sol kolunu kaldırıp baktı ve dehşetle iç çekti. Aynı dövme onda da vardı. Tek fark o dövmenin altınsa 5 kuruşluk bir paranın büyüklüğünde de dövme olmasıydı. Dövme su elementini temsil eden simgeydi peki bu ne anlama geliyordu? O bunları düşünürken çocuk konuştu şimdi biraz daha sakinleşmiş gibiydi "Artık anladın değil mi? Zaten sen bir tuhafsın köpekbalığına dönüşebilenlerin kuyruğu gridir. Cyan rengi değil ama seninki öyle.."


Sarah yine dövmesine baktı. Acaba kuyruğunun rengiyle bu dövmenin bir alakası var mıydı? Dayanamayıp Mono'ya baktı "Sence şu dövmeyle alakası olabilir mi?" Anlaşılan Mono o küçük dövmeyi görmemişti, alaycı gülümsemesi geri geldi ve tam bir şey söylemek üzereyken Sarah yan döndü ve o küçük dövmeyi gösterdi. Gösterdiği anda Mono'nun alaycı ifadesi gitti ve yerine merak, şaşkınlık, dehşet ve sevinç ifadeleri geldi. Ardından "Poseidon Aşkına!" diye bağırdı ve Sarah'ı tuttuğu gibi dışarı çıktı. Sarah çıktığı anda ayaklarında yine bir karıncalanma hissetti ama bakmasına fırsat kalmadan Mono onu çekti ve tüm saraylar içerisinde en muhteşem olana gitmeye başladılar. Sanki zihnini okumuşçasına Mono "Poseidon'nun Sarayı'na gidiyoruz" dedi. Neler olduğunu merak eden Sarah, Mono'ya ne olduğunu neden böyle yaptığını sormak istedi ama Mono onu dinlemiyordu.

İçeri girdiklerinde muhafızlar ilk önce onlara yol vermedi. Haklılar diye düşündü Sarah ama Mono onlara dövmeyi gösterince hepsi geri çekildiler. Yüzlerinde Mono dövmeyi ilk gördüğü zamanki ifade vardı. Sarah şimdi iyice meraklanmaya başlamıştı. Poseidon'nun taht odası o kadar büyük, muhteşem ve o kadar kudretliydi ki Sarah her an parçalanabileceğini hissetti. O odayı incelerken Mono Poseidona bir şeyler söyledi ardından Poseidon ayağa kalkıp Sarah'a dövmeyi göstermesini istedi. Sarah iyicene meraklanmaya başlasada yine de dövmeyi gösterdi. Tepki mi? Sarah'ı iyice meraklandıracak kadar Mono'nun tepkisine benzerdi.



---

Sarah çevresine merakla bakıyordu. Mono şimdi Poseidon ile konuşuyordu ve sanki dünyayla ilişkilerini kesmişlerdi. Diğerleri ise Sarah'ın dövmesini görmek için yan yan bakıyor sonra da aralarında fısıldaşmaya devam ediyorlardı. Bu da giderek Sarah'ın sinirlerini bozuyordu. Mono ile Poseidon'a baktı. Mono'nun konuşurken çıkardığı seste gurur ve kibir vardı. İlk başta bu Sarah'ı rahatsız etse de sonra konuya el atmanın onun konuşma stilinden rahatsız olmakla meşgul olmaktan daha iyi olduğuna karar verdi. Diğerlerine bakarak numaradan öksürüyormuş gibi yaptı ve birden herkes sustu. Bu olayın şaşkınlığını atlattıktan sonra yarı kibar yarı sinirli bir şekilde "Acaba biri bana burada olanları ve herkesin neden böyle tepki verdiğini anlatabilir mi?!" dedi. Bunun üzerine Poseidon ona doğru yürümeye başladı. Sarah ifadesinden bir şeyler çıkarabilmek için Tanrının suratına baktı ama hiçbir şey hiçbir şey anlaşılmıyordu.


Poseidon yanına geldiğinde Sarah nefesini tuttu. Onun yanında kendini her an ezilicek bir böcek gibi hissediyordu. Sonra Tanrı konuştu "Bu dövmenin anlamını bilen pek insan kalmadı sanırım sen de bilmiyorsun. Hmm. Anlaşılan biri sana anlatmalı. Bu gördüğün su elementinin sembolüdür. Sadece denizde değil her yerde her şekilde sudan güç alabilir ve yaşayabilirsin. Bu da düşmanların için kötü olur. Normalde ben bir melezin ya da tanrının bu dövmeye sahip olacağını düşünürdüm. Bir insan kızın değil. Napalım kader tanrıçaları böyle uygun görmüş."Sarah ağzı açık ve şaşkın bir şekilde Poseidon'a bakıyordu. Birden tüm öfkenin kendisini ele geçirdiğini hissetti. Ardından Poseidon'a masumca ve saf bir kızmış ses tonunu kullanarak -ki Tanrı zaten onu öyle sanıyordu- "Tanrı Poseidon acaba bu element sahipleri Tanrıları yenecek güçte midir?" dedi. Tanrı ilk başta kıza şüpheli bir şekilde baksa da sonra "Evet, umarım bu gücünü iyilik adına kullanırsın Sarah aynı zamanda bir isim de bulmalıyız sana.. O kendiliğinden bulunacaktır. Şimdi gidebilirsiniz." dedi. Mono eğilirken Sarah sadece başını eğdi. Poseidon sinirlenmişe benziyordu ama ne yapabilirdi ki Sarah'a ondan daha güçlü olduğunu kendisi söylemişti.


Kapısında köpekbalıklarının nöbet tuttuğu saraya geri döndüler. Muhafızlar onları selamladı ardından geçmeleri için yol verdiler. Tekrar odalarına girdiklerinde Sarah hemen kuyruğuna baktı. Daha o bakarken karıncalanmaya başlamışlardı. Kuyruk yerini ayaklara bırakırken Mono'ya baktı. Mono da ona bakıyordu. Sanki davetkar gibiydi. Gözlerindeki arzu ve şehvet görülebiliyordu. Bir an için bakıştılar. Neden olmasın diye düşündü Sarah. Ve ona doğru yavaş adımlarla ilerlemeye başladı. En sonunda durduğunda Mono'nun yüzünde zafer dolu bir sırıtış belirdi-Sarah sırf bu yüzden vazgeçmeyi düşündü- ve bir elini Sarah'ın beline öbür elini de kalçasına koyarak onu kendine yaklaştırdı ve öpmeye başladı. Sarah önce karşılık vermese de sonra bu işten hoşlandığını fark etti ve o da Mono'ya karşılık vermeye başladı. Öpüşmeleri şiddetlenirken Mono onu kucağına alıp yatağa doğru götürdü....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Diamante Darnéll
Admin | Stilist | Capitol Stilist Akademisi Müdiresi
 Admin | Stilist | Capitol Stilist Akademisi Müdiresi
Diamante Darnéll


Mesaj Sayısı : 51
Şöhret Puanı : 136
Kayıt tarihi : 29/09/10

Alesha Adams Empty
MesajKonu: Geri: Alesha Adams   Alesha Adams Icon_minitimeSalı Ekim 19, 2010 10:54 pm

Alesha Adams; 16 yaşında, Capitol halkıyla yaşamaktadır.
Herhangi bir itirazınız varsa pm ile bildiriniz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://hungergameseries.yetkinforum.com
 
Alesha Adams
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ●● Model Alımları

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Açlık Oyunları Rpg :: Başvuru Ve Bilgilendirme :: Rütbe Onaylatma-
Buraya geçin: